Dergi Seçim Kriterleri

Yazarlar Hüseyin Kadıoğlu

Bir akademik araştırmanın olmazsa olmazlarından bir tanesi literatür araştırmasıdır. Gelişen dünyada literatür araştırması bilgiye ulaşma bakımından çok kolaylaşmış olmasına rağmen, ulaştığınız hangi bilginin ne kalitede olduğunu değerlendirmek açısından ise oldukça zor bir hale gelmiştir.

Bir akademik araştırmanın olmazsa olmazlarından bir tanesi literatür araştırmasıdır. Gelişen dünyada literatür araştırması bilgiye ulaşma bakımından çok kolaylaşmış olmasına rağmen, ulaştığınız hangi bilginin ne kalitede olduğunu değerlendirmek açısından ise oldukça zor bir hale gelmiştir.

Bir akademik araştırmanın olmazsa olmazlarından bir tanesi literatür araştırmasıdır. Gelişen dünyada literatür araştırması bilgiye ulaşma bakımından çok kolaylaşmış olmasına rağmen, ulaştığınız hangi bilginin ne kalitede olduğunu değerlendirmek açısından ise oldukça zor bir hale gelmiştir.

Bu başlık akademik makale yazarları için en önemli basamaklardan birisidir. Yazınızın kalitesi ve içeriği ne olursa olsun uygun dergiye göndermemeniz halinde reddedilmeye mahkum ve motivasyon kırıcı bir iş yaptığınız kesindir. En önemlisi bu hataya bağlı zaman kaybı en değerli kayıptır. İdeal dergi benzer yayının daha önce yayınlandığı dergidir [1].  Aynı zamanda derginin etki faktörü de (impact factor) üzerinde düşünülmesi gereken konulardan birisidir [2].  Etki faktörü ile ilişkili önem bir kavram atıftır. Bir makalenin bir başka makaleyi kaynak göstermesine atıf denir. Bir bilimsel yayına atıf yapılması, yayının yapıldığı kaynak, yayının üretildiği merkez ve yayını yapan kişi açısından bilimsel saygınlık ile ilişkili bir kavramdır [3]. Yayınların bilimsel kalitelerinin belirlenmesinde kullanılan etki faktörü, bilimsel performans belirleme ölçütlerinden olan h ve i10 indekslerinin belirlenmesi direkt olarak atıf sayısı ile ilişkilidir.

Etki faktörü, bilimsel bir dergide yayınlanan makalelerin bilgiye dönüşme oranı olarak değerlendirilir. Sadece dergiler için kullanılır. Bir derginin önceki iki yıl süresince aldığı atıfların, aynı dönem içerisindeki yayınladığı yayın sayısına oranı, derginin etki faktörü olarak kabul edilir. 1975 yılı ve sonrası için hesaplanmaktadır. Bir derginin etki faktörü ne kadar yüksekse, o oranda önemli bir dergi olarak kabul edilir.

Dergilerin etki faktörlerinin bulunmasında hazırlanan dergi atıf raporlarından (Journal Citation Reports) yararlanılabilir [4]. Dergi web sayfalarında bir önceki yıla ait güncel etki faktörü bilgisine de rastlanmaktadır.

Dergilerin kalitesinin etki faktörüne göre kıyaslanmasının bazı zayıf noktaları mevcuttur. Örneğin: 2008 yılında etki faktörü 2.051 olan Acta Crystallographica Section A isimli dergi, 2009 yılında 49.926 en yüksek etki faktörlü dergi oldu. Aynı derginin 2010 yılında da etki faktörü 54.333’e çıkarak ikinci sırada yer alması; dergileri etki faktörüne göre sıralamanın pek çok eleştiri almasına ve güvenilirliğinin sarsılmasına neden oldu [5][6]. Derginin bu inanılmaz hızlı yükselişinin nedeni George Sheldrick tarafından yazılan ve 2008 yılı ocak ayında yayımlanan “SHELX’in kısa tarihi” isimli makaleydi; makale 2008 yılında 5624 ve 2009 yılında 6000’i aşkın sayıda atıf aldı. Diğer önemli bir gösterge “H” göstergesidir. İlk kez 2005 yılında Hirsch tarafından her bir bilim insanının yayın sayısı ve bu yayınlara yapılan atıf etkinliğini belirlemek için tasarlanmıştır [7]. Bir bilim insanının h göstergesi, en az h sayıda atıf alan h sayıda yayını olduğu anlamına gelmektedir [8]. Örnek vermek gerekirse: H göstergesi 5 olan bir yazar için en az beş atıf alan beş tane yayını olduğu söylenebilir. H göstergesi, yayın sayısının artması ile direkt orantılı olarak artış göstermediğinden uzun soluklu bir göstergedir. Hirsch, 20 yıl boyunca aktif olarak çalışan başarılı bir bilim adamının H göstergesinin 20; seçkin bir bilim adamının H göstergesinin 40 ve gerçekten eşsiz bir bilim adamının H göstergesinin 60 değerinden yüksek olacağını hesaplamıştır [9].

Web of Science (Thomson Reuters), Scopus (Elsevier) ve Google Scholar veri tabanları tarafından hesaplandığından, h göstergesi belirtilirken hangi veri tabanı ile elde edildiği muhakkak belirtilmelidir. Veri tabanına dâhil edilen dergi sayısı farklılık gösterdiğinden, Web of Science tarafından hesaplanan gösterge daha düşük olmakla birlikte, daha değerli olarak kabul edilmektedir [6].  “i10” göstergesi ise, sadece Google Scholar tarafından kullanılan, bir yazarın en az 10 tane atıf almış yayın sayısının rakamsal değeridir.

Ayrıca dergilerin indekslendiği yerleri de göz önüne almak gerekir. Bu bilgiye dergilerin ‘Dergi Hakkında’ (About the Journal) veya ‘İndekslenme’ (Indexing/Abstracting and Indexing) başlıklarının altında ulaşılabilir.

Genel olarak bilimsel bir yayının yayınlanması için dergi seçimi ile ilişkili olarak, derginin

  • hedef okuyucu kitlesi,
  • yer verdiği konular,
  • yayınladığı makale çeşitleri,
  • kelime, resim/şekil ile ilişkili uzunluk kısıtları,
  • saygınlığı,
  • tarandığı indeksler,
  • değerlendirme, sonuçlandırma ve yayınlama süresi,
  • kullandığı değerlendirme sistemi,
  • makale gönderimi ya da yayınlama için talep ettiği ücret

dikkate alınmalıdır. Makale yazımı öncesinde bulguların elde edilme sürecinde derginin belirlenmesi en ideal zaman olarak değerlendirilebilir.

Derginin yazarlara talimat (Instruction for Authors) bölümü de büyük bir dikkatle okunmalıdır. Uluslararası tıbbi dergi editörleri tarafından (International Comitee of Medical Journal Editors) kabul edilmiş olan bir yönerge olsa da [10], dergiler arasında ufak detaylarda değişiklikler vardır.  

Kendi pratik uygulamamda yazıyı yazmaya başlamadan önce dergi ile ilgili bir karar vermeyi daha pratik görsem de, öz/özet ve başlığı belirlenmiş olan yazılar için Elsevier© [11] ve Springer© [12] gibi basımevlerinin kendi dergi bulucuları da vardır.

Kendiniz dergi seçerken dergilerin dergi hakkında bölümünü okumanız önemli gereksinimlerden birisidir. Örneğin sadece onkoloji alanında makale yayınlayan bir dergiye çok kaliteli kalp ritim bozukluğu ile ilgili bir yazı göndermeniz sadece zaman kaybından ibaret olacaktır. Buradaki örnek çarpıcı olması için bu kadar farklı verilmiş olsa da dergiler küçük farklar olsa da yazıları bu kadar keskin sınırlarla birbirinden ayırt etmektedir. Dergiyi seçmeden önce geçmiş yıllardaki sayıları incelemekte yazınızın kabul edilebilirliği için size fikir verecek bir araştırma olacaktır.

Hakemli dergi ne demektir?: Yayınlanan her bir makalenin konunun uzmanları veya daha önce bu konuda makaleleri yayınlanmış bilim insanları tarafından değerlendirildiği ve bu kişilerin süzgecinden geçtiği dergiler hakemli dergilerdir [13]. Akademik dergiler hakemli dergilerdir.

Akademik dergilerdeki her yazı hakem değerlendirmesine gitmez. Örneğin Editöre Mektup, Editörün yorumu, kitap derlemeleri vb yazılar makale olarak kabul edilmedikleri için hakem değerlendirmesine gitmeden basılırlar.

Hakemsiz dergi ne demektir?

Magazin olarak adlandırılan ve genellikle kurumların kendi içlerinde çıkardığı dergiler hakem değerlendirmesi olmaksızın yazı yayınlarlar. Bu dergiler bizim buradaki değerlendirmelerimizin ana konusun dışındadır.

Çift Kör Hakem Değerlendirmesi (Double Blind Peer Review) ne demektir?

Dergiye ulaşan yazıların aynı alanda uzman (daha önce bu alanda yazı yazmış yazarlar veya konunun uzmanları) kişiler tarafından değerlendirilmesi sürecidir. Bu süreçte hakem yazarın kim olduğunu ve kurumunu bilmediği gibi yazar da hakemin kim olduğunu bilmez. Her ne kadar dilimize geçerken ‘Hakemli Dergi’ veya ‘Hakem Değerlendirmesi’ şeklinde kullanılıyor olsa da burada vurgulanması gereken konulardan birisi de ‘Peer’ kelimesinin önemidir. İngilizce ‘Akran’ anlamına gelen bu kelime yazıların en az yazarla aynı tecrübedeki kişilerce değerlendirildiğini vurgulamak amacı ile kullanılmaktadır. Çift kör hakem değerlendirmesinde; yazının kalitesi, bulguların güvenilirliği, alanla ilgisi ve dergi için uygunluğu değerlendirilir [14].

Dergiler Hakemleri Nasıl Buluyor?

Hemen tüm dergilerin editörleri tarafından oluşturulmuş bir hakem havuzu vardır. Bu havuz benzer yazılar yazmış yazarları ve daha önce makale değerlendirmiş hakemleri içerir. Bu hakemlerin sisteme kayıtları yapılırken hangi alanda tecrübelerinin olduğunu soran bir sekmede hakemler uzmanlık alanlarını işaretleyerek değerlendirebilecekleri kategorileri işaretlerler (Resim 2) [15].

Hakem bulmak dergiler için oldukça zorlu olduğundan bu konuda bazı ticari/akademik hizmet veren kuruluşlar hakem havuzu oluşturmak ile ilgili dergilere hizmet vermektedir [16].

 

Resim 2: International Journal of Surgery Case Reports dergisinin hakemleri için oluşturduğu uzmanlık alanı seçme tablosu (Seçimler temsili yapılmıştır)

Dergi seçiminde DOI, PMID ve PMCID’ın önemi

Herhangi bir dergide yayınlanan yazılara DOI numarası verilip verilmediği muhakkak sorgulanmalıdır. DOI (Digital Objective Identifier), kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Uluslararası DOI Vakfı tarafından, 1988 yılında, dijital/sayısal ağ ortamlarında kullanılmak üzere tasarlanmış, benzersiz (belgeye özgü) tanımlayıcılara DOI ismi verilmektedir [17]. Burada sayısal olarak tanımlanan nesne fiziksel, sayısal ya da özet, herhangi bir şey olabilir. Uluslararası geçerliliği söz konusu olan DOI, öncelikle yazılı belge ya da makale gibi basılı ürünlerle ilişkili olarak tasarlanmakla birlikte; kapsamı daha da genişletilmiştir. Bu sistem sayesinde, elektronik bir belge ya da nesnenin, güncel yeri ve durumundan bağımsız kalıcı ve sürekli olarak tanımlanması söz konusudur. Bir belgenin web adresi ya da ulaşım bilgileri, bilinmese veya değişmiş olsa bile, DOI numarası yardımıyla internet ortamında kolaylıkla ulaşılabilir; böylelikle belgelere / makalelere atıf yapılması daha da kolay hale gelmiştir.

Her DOI ismi, birbirlerinden eğik çizgi işareti (/) ile ayrılan ön ek ve son ek’ten oluşur. Örneğin: Uluslararası DOI Vakfı’nın tanımını içeren 10.1000/184 gibi; burada “ön ek” 10.1000 olup, 10 sayısı standart başlangıç sayısıdır; 1000 ise yayıncı kurumun kendine özgü numarasıdır; eğik çizgi işaretinden sonraki 184 sayısı ise “son ek” olup, yayıncı kurumun belgeye atadığı numaradır.

Sadece DOI ismine sahip olunan bir yayına ulaşmak için ya www.doi.org sitesinde yer alan benzer bir DOI çözücüsüne kopyala-yapıştır metoduyla DOI numarasını girmek gerekir ya da eldeki DOI numarasını http://doi.org (tercihen) veya http://dx.doi.org adreslerinin devamına bir eğik çizgi işareti ile eklemek gerekir. Örneğin:  http://doi.org/10.1000/184 gibi [18]. Benzer şekilde PMID ve PMCID numaraları da dergi seçiminde ya da literatür taramasında yardımcı olacak diğer unsurlardır. PMID(PubMed Identifier), ücretsiz olarak çalışan bir tıbbi veri tabanı olan PubMed kapsamında, her bir makalenin arama motorunda daha rahat bulunabilmesi için, o makaleye özel olarak tanımlanmış bir numaradır. PMCID (PubMed Central Identifier) ise ücretsiz tam-metin formatında makaleler barındıran bir arşiv olan PubMed Central dahilindeki her makaleye atanan referans numarasıdır.

Dergiler Neden Ücretli Makale Yayınlıyor?

Bir önceki bölümde de bahsedildiği üzere açık erişimli dergiler artık dünya üzerinde ciddi bir pazar oluşturmaktadır. Yazıları konu ile ilgilenen herkese ücretsiz ulaştırması hem yazarlar hem de okuyucular için önemli bir kazanım olmuştur. Gerek eski dergiler gerekse yeni dergiler iyi hakemler tarafından değerlendirilmiş kaliteli yayınları, yayınlandıktan hemen sonra tüm okuyuculara ücretsiz ulaştırabilmenin yollarını aramaktadır. Araştırmaların sonucuna hızlı ve ücretsiz ulaşım konuyla ilgili herkese ciddi faydalar sağlayabilir ancak yayınevleri de kendi maliyetlerini ve günlük işleyişin giderlerini karşılamak zorundadır. Açık erişimli dergiler okuyucudan ücret almak yerine bu parayı yazarlardan talep etmektedir. Bu durum klasik yayıncılığın felsefesini tam tersine çevirmekte ve bu yüzden yayınevleri, yazarlar ve yazarların işveren kurumlarına da sorunlar oluşturmaktadır[19].

Ücretli dergide olan yazım kalitesiz mi?

Literatür araştırması bölümünde açık erişimli dergilerin olumlu ve olumsuz yönleri detaylı olarak tartışıldığı için bu başlık altında konunun detaylarına girilmeyecektir.  WAME (World Associaton of Medical Editors) tarafından yalancı/yağmacı olarak sınıflandırılan dergiler dışındaki dergilerde yayınlanan, çift kör hakem değerlendirmesinden geçmiş  her makale akademik makaledir. Makalenin basımı için vermiş olduğunuz ücretler çalışmanızın kalitesini düşürmez veya yükseltmez.

Kaynaklar

1) Huth EJ : Guidelines on authorsship of medical papers. Ann Intern Med 1986; 104:269-74.
2) International Committee of Medical Journal Editors. Uniform Requirements for Manuscripts Submitted to Biomedical Journals: Writing and Editing for Biomedical Publication. February 2006. (www.icmje.org)
3) Akers KG, Sarkozy A, Wu W, Slyman A. ORCID Author Identifiers: A Primer for Librarians. Med Ref Serv Q 2016;35:135-44.
4) Biagioli M, Crane J, Derish P, Gruber M, Rennie D, Horton R. CSE (Council Of Science Editors) Task Force On Authorship, Draft White Paper. https://www.councilscienceeditors.org/resource-library/editorial-policies/cse-policies/retreat-and-task-force-papers/authorship-task-force/cse-task-force-on-authorship/
5) Rennie D, Flanagin A: Authorship! Authorship! Guests, ghosts, grafters, and two sided-coin. JAMA 1994;271:469-7
6) Teixeira da Silva JA, Dobránszki J.Multiple Authorship in Scientific Manuscripts: Ethical Challenges, Ghost and Guest/Gift Authorship, and the Cultural/Disciplinary Perspective. Sci Eng Ethics 2016;22:1457-72.

Modül için henüz bir yorum yazılmamıştır.

Yorumlarınız için bizim için önemlidir.

Yorum yazmak için tıklayınız